Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına adadığı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, yurdun dört bir yanında olduğu gibi Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) de çocukların başrolünde olduğu “OMÜ 23 Nisan Çocuk Şenliği” kapsamındaki etkinliklerle kutlandı.
Eğitim Fakültesi Dekanlığı ile OMÜ Vakfı ve Vakıf Koleji iş birliğinde düzenlenen “OMÜ 23 Nisan Şenliği”nin içeriği ise Okul Öncesi Düşler Topluluğu ve Sınıf Öğretmenliği Topluluğunca organize edildi.
OMÜ Yaşam Merkezi’ndeki etkinlikte; Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selim Eren, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yıldıray Topcu, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamza Çalışıcı, Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Süleyman Yaman ve Dr. Öğr. Üyesi Murat Vural, Samsun Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Güray Erener, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Nalan Kızıltan, Yeşilyurt Demir Çelik Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Kemal Yıldızlı, OMÜ Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. İdris Varıcı, Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, akademisyenler, Vakıf Koleji Müdürü Kemal İlyas Sağır, vakıf üyeleri, öğretmenler ve veliler çocukların mutluluğuna tanık oldu.
Çocuklar farklı etkinliklerle 23 Nisan’ın tadını çıkardı
Şenlikte; kolej öğrencilerinin şiir, şarkı ve gösterileri yanında OMÜ Halk Oyunları Topluluğu’nun gösterileri, Müzik Öğretmenliği öğrencilerinin konseri, geleneksel çocuk oyunları, yüz boyama, origami (kâğıt katlama sanatı), baskı, kil, resim, maske, şapka ve müzik çalışmalarının olduğu atölyeler yer aldı. Bunların yanı sıra, çocuklar şişme oyun parkında eğlenirken Vakıf Koleji Okul Aile Birliği çocuklara ikramlarda bulundu.
Vezirköprü’den konuk 50 öğrenci
Öte yandan Vezirköprü ilçesinin 3 farklı köyünde birleştirilmiş sınıflarda öğrenim gören 50 küçük öğrenci de de şenliğe misafir edildi.
Törenin açılış konuşmasını yapan Sınıf Öğretmenliği Topluluğu Başkanı Meryem Nur Tekçe “Bu şenlikte amacımız; çocukların ve kendini çocuk hisseden herkesin 23 Nisan’ı coşkuyla ve eğlenerek geçirmesini sağlamak. Şenliğin sadece bu yıl değil, sonraki yıllarda da düzenlenmesi ve geleneksel hâle getirilmesini diliyoruz. Şenliğin düzenlenmesinde öncelikle bizlere eşlik eden Okul Öncesi Düşler Topluluğuna, sonrasında da Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Topluluğuna, Damla Topluluğuna ve Fayda Topluluğuna teşekkürlerimizi sunuyoruz.” dedi.
Ardından söz alan OMÜ Vakfı Koleji Müdürü Kemal İlyas Sağır, egemenliğin, ulusal varlığın teminatı olduğuna işaret ederek “Tam 102 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) açılması ile kurulacak Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetim şekli ve egemenliğin kayıtsız şartsız millete verilmesine yönelik ilk mihenk taşlarından birine imza atan, bu önemli günü çocuklarımıza armağan eden Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına saygı, sevgi ve hürmetlerimi sunuyor, tüm ulusumuzun ve öncelikle de çocuklarımızın ‘Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum. Barış, huzur, refah ve kardeşlik dolu bayramlar yaşamamızı sağlayan başta şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum.” diye konuştu.
Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamza Çalışıcı da konuşmasının başında Pençe-Kilit Operasyonu’nda şehit olan askerleri rahmetle yâd ederek “Dün bayram arifesinde aldığımız haber bizleri çok üzdü. Teröristlerle çıkan çatışmalarda maalesef şehit düşen askerlerimiz var ve şehitlerden biri de Havzalı hemşehrimiz. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Dekan Prof. Dr. Çalışıcı “Bundan sonra Üniversitemizin tüm zenginliklerini Vakfımızın hizmetine sunacağız”
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayan Dekan Prof. Dr. Çalışıcı, Eğitim Fakültesi olarak kutlamalara ortak olmak istedikleri belirterek şunları dile getirdi: “Ecdadımızın çocuklara bakışındaki bu anlayış hiç değişmedi. Bundan 102 yıl önce 23 Nisan 1920’de TBMM açıldı ve tam 4 yıl sonra 1924’ün 23 Nisanı, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kabul edildi. Bu vesile ile bugünü çocuklara armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve vatan için savaşan, alın teri döken, şehit ve gazi olan tüm ecdadımızı rahmet ve minnetle anıyoruz. Biz bu sene pandeminin üzerimizdeki etkisinin de azalmasıyla ilk defa istedik ki Vakfımızın kutlamalarına ortak olalım ve Eğitim Fakültesi olarak bayramı birlikte kutlayalım. Bunun için öğrenci topluluklarımızla görüştük ve Temel Eğitim Bölümünden Sınıf Öğretmenliği Topluluğu ile Okul Öncesi Düşler Topluluğu, bu organizasyonu üstlenmeye talip oldu. Böylece Vakıf Koleji ve Eğitim Fakültesi arasında geniş çaplı ilk etkinliği gerçekleştirmiş oluyoruz. Bu bir başlangıç, bundan sonra Üniversitemizin tüm zenginliklerini Vakfımızın hizmetine sunacağız. Diğer özel okullarda olmayan bu imkân ve gücü Kolejimizin daha iyi yerlere gelmesi için kullanacağız. Şenliğin hazırlanmasında başta Rektörlük Üst Yönetimi olmak üzere emeği ve katkısı olan herkese şükranlarımızı sunuyoruz.”
Rektör Prof. Dr. Ünal “Türk milletinin çocuklarının 23 Nisan’ı bayram olarak kutlaması bir bilincin inşasıdır”
Son olarak kürsüye davet edilen Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal ise çocukları, Türkiye’nin geleceği ve teminatı olarak gördüklerini vurgulayarak “Sizleri bu ülkenin yarınının koruyucusu ve savunucusu olarak görüyoruz, bayramınızı tebrik ediyoruz. Bu bayram Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, bunun bayrama dönüştüğü tarihe bakıldığında Samsun’da kurtuluş meşalesinin yakıldığı, özellikle de Anadolu’da ümitlerin tükendiği, takatin kalmadığı, ekonominin olmadığı bir dönemde ülkemizin bir köşesinden bu milleti ayağa kaldıracak, şahlandıracak bir meşalenin alev aldığı 19 Mayıs 1919’u görüyoruz ve arkasından ulusal egemenliğimizi kazanıyoruz. Bu millet; egemenliğine, bağımsızlığına ve onuruna son derece düşkündür. Bu tarihin çocuklarımız için bayram olarak ilan edilmesi, aslında üzerinde çalışılması gereken zihinsel bir süreci ifade ediyor. Yani vurgulanan ulusal egemenliktir, bu egemenliği kazanan bu milletin çocuklarının 23 Nisan’ı bayram olarak kutlaması bir bilincin inşasıdır, tarihî bir eylem ve vurgudur. Bunun anlamı şudur: ‘Eğer dokunursanız, yan gözle bakarsanız ben canım dâhil her şeyimi vermeye hazırım.’ Türk milletinin her bireyi ulusal egemenliğine halel getirecek her türlü davranışa, eyleme ve tehdide karşı teyakkuz hâlinde olduğunu ve gerekeni de yapacağını tarih boyunca göstermiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Karşılıklı sevgi ve saygı Türk milletinin en önemli vasıflarından biridir”
Karşılıklı sevgi ve saygı duymanın, Türk milletinin en önemli vasıfları arasında olduğuna dikkat çeken Rektör Ünal, konuşmasına şöyle devam etti: "Her ne kadar insan hakları söylemi Batı medeniyeti üzerinden gelse de büyüğü ve küçüğüyle bu milletin her bireyi birbirine özel önem vermiştir. Büyüğünün tecrübesine, geçmişteki emeklerine saygı duymuş, bunu el üstünde tutmuştur; yavrusunu da kendi geleceği olarak görmüş ve elindeki bütün imkânlarını onları korumak adına seferber etmiştir. Her birimizin gurur duyduğu bu özellik, Türk milletinin en önemli vasıflarından biridir. Sonsuza kadar da böyle olacağı konusunda hiçbir endişe ve tereddüdümüz yoktur.”